25 Mart 2009 Çarşamba

shorba..


Shorba farsça da tuzlu su anlamına gelmektedir yani bir anlamda çorba anlamına gelir.. Sloganı 'her dilde çorba'anlamına gelen bu restaurant da tam 24 çeşit çorba bulunmaktadır.. Bunların arasında Arjantin'den Rusya'ya İtalya'dan Fransa'ya bir çok mutfağın çorbası bulunmaktadır.. TAbi ki eşsiz ülkemizin eşsiz mutfağından da Çorbalar bulunmaktadır.. Mekanın iç dekorasyonu biraz ağır.. Kırmızı ve altın rengi konsept renkleri.. Çorba dışında ana yemeklerde var.. Ve benim en çok beğendiğim özelliği kendilerinin yaptığı haşhaşlı ve zeytin ezmeli ekmekleri.. Kelimenin tam anlamıyla mükemmel çok ama çok beğendim hatta mümkünse çok sık oraya gitmemeye karar verdim çünkü kendimi durduramadım ve sürekli ekmek yedim :) Bunların dışında çalışanların tutumunuda oldukça pozitif.. Yalnız çorbanızı isterken küçük ya da büyük istdiğinizi belirtmenizde fayda var çünkü söylemediğiniz zaman büyük çorba getiriyorlar ve fiyatlarda biraz yüksek.. Her perşembe cuma günü de osmanlı mutfağı ve etnik yemekler günü bunu da bilginize sunarım..Ben Şaşkınbakkal'da ki restauranta gittim ama Ataşehirde de şubeleri varmış..

adres:Bağdat cad. Eker Apt. 368 / 1,
Şaşkınbakkal
İstanbul


http://www.shorbaistanbul.com/

24 Mart 2009 Salı

villa bosphorus..



Eğer canınız balık keyfi yapmak isterse gidebiliceğinizi yerlerden biri de Çengelköy.. Beylerbeyi ve Çengelköy hattında bir çok balıkçı bulmak kolay.. İşte Villa Bosphorus bunlardan biri.. Körünün altındayım diyebileceğiniz bir konumda ve denize sıfır :) Rakı balık keyfi yapmak için oldukça keyifli bir mekan.. Ancak daha ucuza balık da yiyebiliceğiniz yerler var tabi.. Ben sadece manzara para vermek için bile giderim diyorsanız o ayrı tabii.. Fiyatlar boğaz kenarındaki balık restaurantlarıyla hemen hemen aynı.. Karides jumbosunu özelikle tavsiye ederim.. Bir de patlıcan ezmesi o da oldukça başarılıdır. Ama yemekten sonra eğer tatlı yemek isterseniz(tabi içki içildiği için genelde istenmez) ve kabak tatlısından hoşlanıyorsanız onu yemekte fayda var.. Çünkü ben kabak tatlısı sevmem bu yüzden sufle istedim ama vasatın altındaydı desem yeridir.. Hİç mi hiç beğenmedim ama dediğim gibi kabak tatlısını yiyen arkadaşlarım memnun kalktılar masadan.. Bense tatlımı yedikten sonraki hayal kırıklığımı manzaraya bakarak gidermeye çalıştım.. TAbi hayal kırıklığından eser kalmadı muhteşem İstanbul silüetine bakınca.. Valhasıl kelam bence gidilmesinde fayda var ama giden arkadaşları uyarmak gerekirse galata köprüsünün altında balık yiyorsanız burası biraz pahalı gelebilir.. Güzel bir haftasonu için oldukça güzel olabilicek bir mekan tavsiyelerimi sunarım..

adres:Beylerbeyi polis evinin yanındaki küçük sokaktan giderek buraya ulaşabilirsiniz..

www.villabosphorus.com

23 Mart 2009 Pazartesi

Emirgan çınarlatı..



Kahvaltıya gitmek söz konusu olunda genelde deniz kenarında boğaza karşı güzel bi khavaltı yapıp sonrada üstüne güzel tavşan kanı bir çay içmek gelir akla.. Bu gibi yerlere en güzel örneklerden biri de Emirgan çınarlatıdır herhalde.. Boğaz manzarası bi de üstüne çınarların çıkartığı sesler eşliğinde kahvaltı yapmak çok ama çok keyifli.. TAbi bahar aylarında gitmekte fayda var bence.. Üstelik çok pahalı olmamakla birlikte bir de fahiş fiyatlar ödemeden masadan kalkabiliyorusunuz.. özellikle menemen i de oldukça lezzetli.. Kahvalto seçenekleri de yeterli derecede tatmin edici..

Muvakkithane C. 2 Çınaraltı, Emirgan , Sarıyer

kanlıca..



Hepimizin de büyüklerimizden duyduğu bazı mekanlar vardır.. Sanırım bunların başında da kanlıca yoğurt yemek vardır.. Kanlıca sahilde yoğurt satmak asıl amacı olan cefeler vardır. Ve yoğurtları çok lezzetli olmakla birlikte şekerlidir.. Uzun uzun yıllar kanlıca da yoğurt yemek süregelmiştir ve oraya gittiğimiz zaman nostalji yaşarız hepimiz.. Bence şarkılarda büyüklerimizin dillerinden duyduğumuzu Kanlıca'ya gidip orada yoğurt yemek çoğu zaman huzur vericidir.. Üstelik denize sıfır olması da gelen misafirler için çok caziptir..
Kanlıca'nın da bu eski fotoğrafı sanırım herkese huzur verecektir..

22 Mart 2009 Pazar

beyoğlu ada..


Hayalim ileride bir cafe işletmek ama bu cafenin bir tarafının cafe diğer tarafının da kitapçı olmasını düşünürdüm hep.. Böyle yerlerin var olması gerçekten de çok hoş..Beyoğlu ada cafe de bahsettiğim tarzda yerlerden biri.. İçerisi loş, masalar ahşaptan yapılma.. Yemekleri ve servisi de oldukça hoş.. Çalışanların müşterilerle ilgilenme tarzlarını da sevdim.Benim favorim 5 peynirli ravioli oldu.. Ama kafi derecede menüsünde size hitap edebilicek yemekler bulmanız kaçınılmaz.. Bana kalırsa özellikle de yalnız dışarı çıktığınız bir gün ada Cafeye gidip kitapçı tarafından bir kitap alıp daha sonrada cafe bölümünde bir kahve içmeniz oldukça hoş olacaktır.. Benden size tavsiye etmesi.. :)

Adres: İstiklal Caddesi Orhan Adli Apaydın Sokak 20, Tünel

kanaat lokantası..



Aslında şu yaşıma kadar Üsküdar'a gidiyim de orada bir yemek yiyeyim demedim hiç.. TA ki üniversiteyi Üsküdar'da kazanana dek.. Ve orada Kanaat lokantasıyla tanıştım.. Yaklaşaık 75 yıldır hizmet vermektedir bu lokanta..Bir çok çeşit var. Zeytinyağlılarda etli yemeklere geleneksel tatlılara kadar istediğiniz her şeyi bulmanız mümkün.. Ben oraya gittiğim zamanlarda her şeyden az az ama çok çeşit yemeyi tercih ediyorum.. Zeytinyağlı enginarı ve hünkar beğendisi oldukça güzel benim favorilerim bu iki yemek.. Bunların yanı sıra bence zeytinyağlı barbunyası da oldukça güzel.. Tabi yemek yedikten sonra tatlı da yemeyi düşünüyorsanız onlar içinde yer ayırmanız gerekmekte.. Ben helva seven bir insan olarak en çok dondurmalı irmik helvasını beğeniyorum.. Ama aşureden revaniye,kemalpaşaya kadar farklı lezzetlerde sizin için sunulmakta.. Fiyatlara gelince öyle el yakan cinsten fiyatlar değil.. Çalışanların tutumu da gayet hoş..Ve bir dip not düşmek gerekirse orada çalışan kişilerin ortalama hizmet süresi 30 yılmış.. Bizzat oarada sordum ve doğruluğunu kanıtladım.. Ödüllü bir lokantadır ve yapılan yemeklerde hijyen kuralları dahilinde yapılmaktadır.. Yolu Üsküdara düşen herkese tavsiye ederim..

Adres tarifi: Üsküdar Merkez, Migros Yanı Adres: Selmanipak cad. no:25

ıssız adam..



Issız adam filmini izleyeipte baş karakter olan Alper'in işletmeciliğini yaptığı restaurantı beğenmeyen yoktur heralde.. Mekan oldukça hoş ve iyi dekore edilmiş.. Bir de filmi beğendiyseniz gitmekten büyük keyif alacağınız bir mekan.. Bu restaurantın adı 'LEBLON'.. Dekorasyonu oldukça güzel tuğlalardan oluşan duvarlar ilk olarak dikkat çekiyor.. İki çeşit barı var biri içki barı bir diğeride gastronomi barı.. Ekmekler gözünüzün önünde yapılmakta.. menü çok zengin değil ama yine de her damak tadına uygun yemek bulmak kolay.. Filmle birlikte popülerliğini arttıran bu mekana gştmekten hepinizin mutlu olacağını tahmin ediyorum.. Fiyatlarda ortalama düzeyde.. Gidilip görülmesi gereken yerlerden biri olabilir..

General Yazgan Sokak, Tünel Geçidi İş Hanı 3/A Asmalımescit.

nargile deyince akla..


Öyle çok iyi bir nargile içicisi olduğum söylenemez ama iyisiyle kötüsünü ayırt edebilcek kadar anlarım nargileden.. bugüne kadar birkaç yerde nargile içtim fakat en güzeli Beyazıt 'Erenler Nargile'de içtim.. Gerçekten çok temiz ve güzel bir tadı var.Beni okuldan arkadaşlarım oraya götürdüler ve çok çok memnun kaldım.. NArgilenin yanı sıra yaptıkları türk kahveside takdire şayan.. Son yudumu içinceye kadar köpük içiyorsunuz nerdeyse.. Medresenin içinde avlu gibi bir yerde nargilenizin keyfini sürebilirsiniz.. Ayrıca çalışanların tutumuda oldukça iyi.. Bu işi ticarete vurmadan tamamen keyif için yapan insanlar ve gittiğiniz zaman oradaki gizli hiyerarşiye de dikkat etmeniz gerekiyor. Yani kastettiğim şey orada nargile getirecek kişide köz getirecek kişi de çay getirecek kişi de bellidir.. Ve yanlış kişiden yanlış şeyi istemeyin çünkü isteğiniz gerçekleşmeyecektir :) Bir de giderken yanınızda bolca bozuk para bulundurun çünkü tuvaletlere giriş ücertlidir.. fiyatlarda oldukça uygun ve ödemeyi de çıkışta yapıyorsunuz. Adisyon tutulmuyor siz yediğiniz içtiğinizi kapıya söyleyi ödemeyi yapıyorsunuz.. Eğer gerçekten nargile tiryakisiyseniz Erenler Nargileye gitmenizi tavsiye ederim :)


kuru fasülye severlere...


Eminim hepimizin annesi evde kuru fasülye yapıyordur.. Benim annemde çok güzel yapar ve benim en sevdiğim yemeklerden biridir hele bir de yanında pilav olursa değmeyin keyfime.. Evim dışında yediğim kuru fasülyeleri pek beğenmezdim ta ki 'Fasuli'yle tanışana kadar.. İnanılmaz yapıyorlar koca koca kazanlarda tereyağlı fasülye.. Gerçekten de mükemmel yapıyorlar osmanlı mutfağına hakim bir mekan.. Kuru fasülyenin yanısıra mıhlama ve pazı dolmasını da güzel yapıyorlar aslında bana kalırsa mıhlama biraz yağlı ama yinede lezzeti güzel.. Ortam da oldukça güzel ve restaurantın her yerinde oraya gelmiş olan ünlülerle çekilmniş fotoğraflar var.. Benimlede çekmek istediler ama reddettim :P Yemekten sonra ikram olarak da ev baklavası veriyorlar o da oldukça güzel.. Merkezi Tophane'de olmakla birlikte bunun yanı sıra Çapa Cerrahpaşa ve Sirkecide de şubeleri bulunmaktadır.. Benim tavsiyem gidilip bir kuru fasülye yenilmelidir..


21 Mart 2009 Cumartesi

vapiano...


İtalyan mutfağını sevenlere duyurulur.. Bağdat caddesinde iki senedir varlığını sürdüren 'Vapiano' isimli restauranta kesinlikle gidilmesi gerekmektedir.. İlk girişte müşterilere kartlar verilmekte ve self servisle işlemektedir.Ismarladığınız yemeği o karta işliyoarlar ve çıkışta kartı okutup hesabınızı ödüyorsunuz.. Bu masaya hesap gelince karışılık çıkmamasını büyük ölçüde rahatlatıyor bence.. Mekanın dekoru da gerçekten kendisine çekmeye yetiyor.. Masalar ışıklandırma ve wcler oldukça iç açıcı.. Ortam gerçekten de insanları çekmeye yeterli gibi görünüyor. Ama sadece mekan değil yemeklerde oldukça iyi.. Pizza ve makarnada bir çok seçenek sizi bekliyor ve en güzel ayrıntı da bence aşçının makarnayı yaptıktan sonra önünde duran saksıdaki fesleğenden bir parça kopşarıp makarnaya koyması çok çok şeker.. Bunun yanı sıra tatlılarda takdire şayan.. Bu şık ve sevimli restauranta gitmekte oldukça kolay.. Suadiye Vakkonun ara sokağına girer girmez görüceksinizdir.. Bence gitmek ve görmek gerekli.. Ben gerçekten çok çok memnun kaldım tavsiye ederim..

yemek için yaşamak..

Aslında ilk blog yazmaya karar verdiğimde kafamda farklı düşünceler vardı güncel olayları takip edip aktarmaktı isteğim.. Fakata daha sonraları bloguma gereken ilgiyi göstermediğimi farkettim ve benim daha sık yazı yazmamı sağlayacak bir şeyler yazmaya karar verdim.. Bu güncel konularda bilgi sahibi olmadığım anşamına gelmiyor tabi ki.. Sadece seçtiğim yeni konu daha çok paylaşmak istediğim bir husus..
Sizinle bloglarımda yeni paylaşmak istediğim konu yemek.. İnsanoğlunun ilk var olduğu zamanlardan itibaren temel ihtiyacı olan yemek yemek zamanla farklı seçenekelerin bize sunulmasıyla temel ihtiyaç olmaktan çıkıp sadece zevk aldığımız için yemek yemeyi sevdiğimiz için yemek yemeye başladık.. Bu da bizi çoğu zaman mutlu etti haz verdi..
Ben yeni içeriğiyle bloglarımda size gittiğim restaurantları ve oralarda yenebilicek en güzel yemekleri paylaşmak istiyorum.. Bir gurme değilim elbette ama neden olmayayım :)